Hoşgelen, sefa gelenler, bol bol gelenler

20 Ocak 2014 Pazartesi

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit

Okumak, bol bol okumak, kitaplarda kaybolmak lazım...

İlk görüşte vuruyor insanı Beyoğlu'nun En Güzel Abisi ; 
"Aşk, yaşamı; cinayet, ölümü sıradanlıktan kurtarır."

  
"Sultanı Öldürmek" kitabından tanıdığımız Nevzat Başkomiser'in başında olduğu ekibin yürüttüğü, Beyoğlu'nun arka sokaklarında yılbaşı gecesi işlenen bir cinayetin soruşturması. Kazıdıkça pislik çıkan olaylar, karanlık adamlar, çaresiz kadınlar ve de akıllı kadınlar...

Ahmet Ümit'in alıştığımız bol tasvirli anlatımıyla, kitabın sonuna kadar herkesten biraz biraz şüpheleniyoruz. Tasvirler bizi biraz yorsa da sabırsızlıkla çeviriyoruz sayfaları katile ulaşmak için. Tabi tüyo verecek değilim kesinlikle okumalısınız kitabı ve adım adım ulaşmalısınız bence katile. Benim ilk defa tahminim doğru çıktı mutluydum sonunda :)) 

"Beyoğlu'nun En Güzel Abisi"ni "Ahmet Ümit sever" biri olarak seveceğime emindim ama beklediğimden bambaşka çıktı kitap. Çok ama çok sevdim ama bunda en büyük pay Taksim şehitlerine ithaf edilmiş gibi olmasıydı. 27 Mayıstan beri çok olay çıktı, çok kötü günler geçti. Gencecik fidanlar soldu. Kitabı okurken çok etkilendiğim yer oldu ama en etkileyeni bu sayfaydı. Gözlerden akan yaşlara engel olmak zor. 


Tabi Gezi olayları anlatımı kadar, 6-7 eylül olaylarına değinilmesi de beni çok etkiledi; 6-7 eylül 1955'te İstanbul'da yaşayan Rumlara ve diğer azınlıklara yapılan yağma hareketi. Bir çok kadın tecavüze uğramış,evler dükkanlar yağmalanmış, ve polis sadece izlemiş. Ahmet Ümit bize, o günleri atlatamayan ve ucuz kurtulan 2 kişi üzerinden bahsediyor sadece. Ve bu fazlasıyla yetiyor beni günlerce uyutmamaya... Okursanız ve ya okuduysanız yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.

- Pamuk Şeker Tadında Günler ;)) -

17 Ocak 2014 Cuma

Eczanemizde.com alışverişim ve Bioderma Ürünlerim

Daha önce burada (http://pamuksekerblog.blogspot.com/2013/11/loreal-skin-perfection-cilt.html) 
"Loreal - Skin Perfection Cilt Kusursuzlaştırıcı Günlük Nemlendirici" kullanmaya başladığımı yazmıştım, ürünü genel olarak beğenmeme rağmen cildimin hassasiyetinden dolayı cildime iyi gelmedi. Cildimde pullanmalar vardı ve artmaya başladığını gördüm. En iyisi bildiğinden şaşmamaktır dedim ve biodermaya geri döndüm :))

Siparişlerimi Eczanemizde.com'dan verdim, sipariş verdikten sonra 1-2 gün içinde ürünler elinize geçiyor hızlılar gerçekten.
Ben sipariş durumumda istediğim testerları yazmayı unuttuğum için iletişim kısmından yazmıştım ama maalesef  istediğim hiç bir tester gelmedi.

Ürünleri size yazmak ve doğru bilgilendirebilemk için 1 ay bekledim, hepsini kullandım hatta kimisini bitirdim bile.

Öncelikle yazmam gerekn, ürünlerim gelmesi gerektiği gibi gelmiş olmasıdır. Hatta kutularda açılma izi vardı kargocunun yanında açtım hemen, ama  bu kutu açılmalarının içini kontrol amaçlı olduğunu anladım


Olmazsa olmaz ürünümüz artık "Bioderma Sensibio H2O", tartışılmaz bir kalitesi var. Yaklaşık 1,5 yıldır devamlı kullanıyorum. Hem çok hassas hem de çok etkili. Makyaj temizliğimi de ben solüsyonla yapıyorum, hem gözlerim ve cildim yanmıyor hem de tertemiz oluyor.


En sevdiğimiz kısmı da 2.nin hep bedava olması :)


Yüzümdeki pullanma nedeniyle yeni bir seri denemeye karar verdim, cildimde hassas olduğu için "Bioderma Sensibio DS+ foaming gel" aldım. Bu ürünü çok beğendim. Çok hafif bir kokusu var ama cildinizde kalmıyor belli bir süre sonra farketmiyorsunuz bile. Hassas bir yapısı var, cildinizi köpürtürken yumuşacık geliyor gerçekten hissi çok güzel, narin bir bakım ürünü olduğunu hissediyorsunuz. Daha önce hiç bir yıkama jelinde bu hissi yaşamamıştım.

 

Ayrıntılı okumak isteyenler için


Aynı serinin nemlendiricisi "Bioderma Sensibio DS+ Cream"i de aldım. Benim göz altlarımda, alın bölgemde ve çenemde pullanma vardı, kullanmaya başladığım ilk bir kaç gün çok güzel toparlandı cildim. Daha sonra nedenini bilmediğim bir şekilde yanak bölgemde bile pullanma başladı. Yaklaşık 1 ay geçti kremim de bitmişti bende yenisini almadım ve seriyi kullanmayı bıraktım  Birkaç günde pullanmam iyice azaldı ve geçti sayılır. 
(Hatta bilgi almak için "Bioderma"nın iletişim bölümünden yazdım ama sağolsunlar bir cevap vermediler. Napalım artık Bioderma sevgimizden birşey demiyoruz.)


Ayrıntılı okumak isteyenler için


Daha sonra Bioderma satan bir eczaneye gidip sordum, jeli kullanmaya devam etmemi söyledi. Nemlendiri olarak da "Bioderma Sensibio Ar" aldım. Yaklaşık 1 haftadır kullanıyorum, önce jel ile yüzümü temizleyip daha sonra da nemlendiriyorum. Şu an çok memnunum cildimin yine toparlandığını düşünüyorum. Umarım böyle devam eder bu sefer. 

"Ar" serisinin özelliği güneşe hassasiyeti olan ciltlerde meydana gelen kılcal damar çatlamalarını ve bu nedenle ciltte oluşan kızarıklıkları tedavi edici aynı zamanda nemlendirici olması.

-Fotoğrafını çektim ama bir sorundan dolayı yükleyemedim bende internetten aldım-

Cildimi güneşten korumak için de "Bioderma Photoderm SPF AR 50+" tercih ettim. BB krem gibi ama onun daha açık tonlusu. Yani cildinizde çok büyük sorunlar yoksa BB krem kullanmanıza bile gerek kalmadan kullanabileceğiniz günlük bir krem, hem sürmesi çok rahat hem de cildinizde doğal bir görüntü oluşturuyor.

Ayrıntılı okumak isteyenler için


Ve yıllardır sevdiğim "Nivea Dudak Nemlendirici"lerinin çileklisini görünce almadan duramadım, o kadar güzel kokuyor ki resmen katkısız çilek var içinde




Belli belirsiz bir parlaklık veriyor. Tabi cilt beyaz olunca üzerinde koyu görünüyor ama dudaklarınız da hafif belli oluyor.

- Pamuk Şeker Tadında Günler ;) -

14 Ocak 2014 Salı

yeni çekilişler var



Çeyizden seçmece bardaklar

Kaç ay oldu evleneli bir türlü bitmiyor evlilikle ilgili hazırlık paylaşımları. Daha yaptığım yemekler var, düğünle kınayla ilgili yazılar var, yayınlanmayan çeyizlerim var, kullandığım anlatacağım ürünler var. İyice karıştım her telden çalıyorum artık bir ondan bir bundan :))

Şimdi de sıra yayınlanmayan mutfak eşyalarımın bardaklar şişeler kısmında

Günlük su bardaklarım

2li kaç kupamız var artık bilmiyorum :)
  

Sadece ben değil ki annem de gördü mü ikili kupaları almadan gelmiyor :) migrosun züccaciye reyonu yeni neler var diye sürekli baktığım yer oldu artık


Paşabahçe silikon kapaklı şişelerim, bundan resimli olanlar 3 tane de resimsiz şişem var çok kullanışlı oluyor



Yine ikili :)
 

  Ve yine

Şekline ve de rengine bayıldığım bardaklar 

Bunlar annemin çok yıl önce çeyizime ayırdığı limonata bardakları 6lı, minicik çok şeker
(Daha çeyizler kolideyken çekildi biraz tozlu)


Bunlar da çok yıl önceden bardaklar çok hoşuma gitmişti, annem sağolsun ;)
Bunlarda 2li değil 6lı


Şimdilik son parçada benim favorim Kaya&Mayalarımdan gelsin tabi ki 2li


9 Ocak 2014 Perşembe

Balayımız ;)

Balayı kısmı evlilik hazırlıkları içinde en dinlenceli bölüm olması dolayısıyla favorimdi, düğün koşuşturmacası boyunca Antalya'ya gitmenin deniz,kum,güneş ve açık büfenin hayalini kurdum. Evet açık büfenin :) Düğün öncesi 25 kilo verdiğim için ortalama son 4 ay doğru düzgün tatlı yemedim, düşünün nutella bile yemedim :))

Biz balayında Antalya'ya gitmeye karar vermiştik, havaalanına en yakın bölgede Lara plajının olduğu bölüm Kundu bölgesi malum :) Oradaki oteller içinden de en çok hoşumuza giden Baia Lara oldu, fotoğraflarına baktığımız,yorumlarını okuduğumuz kadarıyla da çok huzurlu bir yere benziyordu.

İlk olarak otelin sitesinden aldığım görselleri sizinle paylaşayım; 




Balayı paketi aldığımız için odaya giriş yaptığımızda süslemeler ve çiçeğimiz bizi karşıladı


Balayı paketi dedikleri; normalde beyaz banyo terlikleri veriyorlarken balayı için bu şeker terlikleri veriyorlar ayrıca traş seti, diş fırçası seti, gazete servisi, odaya kahvaltı, alacarte rest. rezervasyonu, odaya ilk gün çerez şarap servisi... gibi ayrıcaklıklarınız oluyor


Biz rezervasyonu etstur aracılığıyla yapmıştık, deniz manzaralı oda demek yandan deniz manzaralı odaymış gidince farkettik :)


Daha sonra odamızın değiştirilmesini talep ettik, bankona oturunca eğilmeden denizi görebileceğimiz bir oda :)

Otel bu konuda bize yardımcı oldu ve denizi gerçekten gören odalar sadece suit odalarmış ve bir de özellikle yabancıların talep ettiği tek kişilik yataklı odalar bu yüzden bize suit oda verdiler, duvar değil boydan boya camdı, yatağımıza uzandığımızda tüm manzarayı görebiliyorduk gerçekten çok güzeldi.

Odamızın gece manzarası

Meyve sepeti ikramımız

Odaya kahvaltı servisimiz

"Yediğin içtiğin senin olsun gezip gördüğünü anlat" derler ama anlatmazsam olmaz :)

3ay tatlıyla birbirimize hasret kalmamızdan dolayı balayından hasretimizi bol bol giderdik :)
Baia Brasserie 24saat açıktı mesela, gün boyu oradan pasta yiyebiliyordunuz :) eşim normal yiyeceklerle karnını doyururken ben pek yemek yemeyip sürekli tatlı yedim

Benim için kahvaltı evde de olsam otelde de olsam; peynir, zeytin, sucuklu yumurta ve çikolata demek :)

Otel bildiğiniz yiyip içmenize odaklanmış, gün boyu sınırsız ikramlar, her akşam farklı bir konseptte çeşit çeşit yiyecekler. 

Tabağım tabiki en sevdiğimiz konsept olan "Türk Gecesi"nden bir seçki :)) Adana Kebap, içli köfte, çiğ köfte, acılı ezme ve haydari, sanırım tatlıdan çok yemek yediğim tek geceydi
 

Her akşam üstü plajda mangalda balık-et gibi seçeneklerimiz oluyordu tabi ben balıkları hiç kaçırmadım
Sanırım balayımız boyunca protein çeşitleri ve tatlı yüklemesi yaptım kendime
Aldığım tek karbonhidrat kahvaltıda yediğim 2 dilim ekmek sanırım :))

Snack büfeler vardı ufak ufak; döner patates waffle köfte... aklınıza ne geliyorsa hepsi tüm gün hizmet veriyordu

Eee yedik içtik gelelim havuza :) Biz denizden de havuzdan da bol bol faydalandık 

Güneşte oturmaktansa gölgede oturmayı tercih ederim genelde
   
 Bizim ilk odamız kelebek şeklindeki otelin sağ kanadının en iç kısmıydı, suit odamız ise sol en uçta gördüğünüz büyük odaydı, bir de 5.kat olunca tüm manzaraya hakimdik

White partyler oluyordu haftada 2 kere falan sanırım, discodan daha havadar ve hoş bence heryer bembeyazdı. Bir gece bir grup vardı çok iyilerdi ama isimlerini hatırlayamadım, bir başka gece ise sadece dansçılar vardı.
-Baia Lara Facebook'tan alıntıdır-

Evett tatilimiz bitti bu da otele veda pozum :) Otelin giriş kısmı bu bölüm. Ama üzgün surat daha anlamlı bence, keşke daha uzun kalsaymışız diye düşündük ayrılırken. Çünkü tam bir dinlenme huzur tatili oldu bizim için. 

Bu elbizem de balayına gitmeden Koton'dan bayılarak aldığım elbisem, likralı bir penye gibi, görünmese de yanları dizden itibaren yırtmaçtı. Ahh şu düğün öncesi gaz yine bir gelse de balayında alınan 3 kilo ve kalan kilolarda bir gitse :))

Otele genel olarak bakacak olursak; temizlik çok iyiydi, odaların dekorasyonu sade ve hoştu, tam bir huzur oteliydi. Genel olarak çocuklu aileler vardı fakat neredeyse hepsi yabancı olduğu için doğru düzgün çocuk ağlaması bile duymadık. Otel istatistiklerini asıyorlardı her gün,Türklerin kaldığı oda sayısı 5'i geçmiyordu. 1i zaten bizdik :)

Amfi tiyatroda da etkinlikler vardı ancak bizi pek sarmadı çocuklu ailelere yönelikti genelde. 

Huzur, sessizlik, gün boyu çalan hafif müzikler, yemek saati meydanda bir kemancı... gibi şeyler istiyorsanız oteli kesinlikle tavsiye ederim. Biz düğün hazırlıklarını kısa bir sürede tamamlamak zorunda kaldığımızdan dolayı bizim için balayı dinlenme huzur demekti, öyle tüm gece süren partiler değildi bu yüzden biz memnun kaldık ve bir güzel dinlendik.

Tabi eğlence istediğim yazlarda tercih edeceğim bir otel değil. Şöyle bir düşünüyoruz da; çocuğumuz olasıya kadar eğlence amaçlı tatile çıkarız. Ama Allah nasip eder bir gün çocuğumuz olursa tekrar Baia Lara'ya gitmeyi düşünüyoruz.


- Pamuk Şeker Tadında Günler ;) -

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...